Warning: getimagesize(/home/gizem/public_html/wp-content/uploads/IMG_0980-790x444.png): Failed to open stream: No such file or directory in /home/gizem/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/functions-ek.php on line 211
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/gizem/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/functions-ek.php on line 219
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/gizem/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/functions-ek.php on line 220


Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 14 Ağustos Pazartesi günü HRT Akdeniz TV’de yayınlanan Can Çapar’ın sunduğu Gündeme Dair programının canlı yayın konuğu oldu.
“ASİ NEHRİ’NE AKAN KİRLİ SULARI BERTARAF ETTİĞİMİZDE ASİ NEHRİ’NE AKAN KİRLİ SU OLMAYACAK”
Asi Nehri’nin güzelleştirilmesi için gerçekleştirilen çalışmalara değinen Başkan Savaş,”2014 yılı 30 Mart öncesi Asi Nehri’nin şu anda kirletilen kısmının büyük bir kısmı Antakya Belediyesi dışındaydı ve Asi nehri herkesin bildiği gibi Devlet Su İşleri(DSİ)’ye ait bir nehir. Yani üç ülkeyi ilgilendiren ve Türkiye’ye geçerken de biyolojik ve kimyasal anlamda dördüncü derece kirlilikle akan bir nehirdir. Ve bu nehirle ilgili bizler büyükşehir olarak Devlet Su İşleri’nin yapması gerekeni onların yerine yapıyoruz. Biz üç yıllık büyükşehiriz. İlk yılımız hazırlıkla geçti. Daha sonra da projelendirdik. Parasını bulduk. Asi Nehri’nin bu durumda olmasından bizlerde çok memnun değiliz ve gerçekten Asi Nehri’nin önümüzdeki yıl tertemiz, berrak, kokusuz, içinde balıkların beslendiği ve herkesin gıpta ile bakacağı bir nehir olmasını istiyoruz. Bunu sağlamak için Asi Nehri’ne yapılan projeler çerçevesinde şuanda 1200 santimlik en büyük boruları döşüyoruz. Turunçlu’dan itibaren Narlıca’nın üzerine kadar Asi’yi kirleten hangi unsurlar varsa o unsurların bu boruya aktarılmasını sağlayacağız. Bu borunun içine aktardığımız gerek mutfak suyu gerekse kanalizasyon sularını alıp Turunçlu’daki arıtma tesisine verecek şekilde topluyoruz. Şuana kadar 4493 metrelik kısmın 4150 metresini tamamlamış bulunmaktayız. Boru döşeme sisteminin çok az bir kısmı kaldı. Bunun hemen üzerinde iki tane arıtma tesisi yapıyoruz. Bitmeye yakın olanı Serinyol’da diğeri ise dünyanın en son sitemi ile yapılan 250 bin kişiye hitap edecek aynı zamanda dünyadaki beşinci, Avrupa’daki bu sistemle yapılan ikinci büyük tesistir. Türkiye’de ise birinci büyük tesis olacaktır. Tesiste şuanda inşaat çalışmaları yapılıyor. %62’si bitmiş durumda. Yani biz yaklaşık 2 buçuk 3 ay önce başladık ve şubat ayında tesisi bitirmeyi hedef aldık. Bununla beraber kollektörlerin yapımı da başladı. Şuanki tek eksiğimiz kanalizasyon borularını döşetmek onun da kredisini bulduk. Projesini bitirdik. Şuanda ihale aşamasında, o ihaleyi de yapıp boruları da döşediğimiz zaman arıtma tesisi ile birleştirdiğimizde Asi Nehri’ne akan o kirli suları bertaraf etmiş olacağız ve gerçekten de Asi Nehri’ne akan kirli su olmayacak. Ve 250 bin kişinin kullandığı atık suyun arıtılmış suyunu Asi Nehri’ne vereceğiz. Ve Asi Nehri’ne vereceğimiz bu su berrak ve tertemiz akacak. Yani %99,9 oranın da temizlenmiş olacak. Bu şekilde arıtılmış ve Japonlar tarafından içilen suyu biz Asi Nehri’ne vermiş olacağız. Asi Nehri’nin bu halini fotoğraflayıp şu anki durumunu görsünler bir de önümüzdeki ilkbahardan itibaren Asi Nehri’nin o berraklığını ve içindeki su doluluğunu görsün. Ve kıyaslama yapsınlar” dedi.
ASİ NEHRİ ÖNÜMÜZDEKİ YILDAN İTİBAREN KÖTÜ GÖRÜNTÜLERDEN UZAK AVRUPA’DAKİ O TEMİZ NEHİRLER GİBİ OLACAK”
Porsuk çayı ile Asi Nehri’ni kıyasladıklarını dile getiren Savaş,” Ben iki tarafı da çok iyi biliyorum. Porsuk adı üzerinde de çay. Bizimkisi ise ya hep akan yada hiç akmayan, kışın suyu bol ama yazın zerre kadar su bulamayacağınız sadece içine kanalizasyonun aktığı bir nehir. Ama Porsuk Çayı’nı rehabilite ettiler. Orada akan kirli suyu topladılar. Çayın yukarısında koskoca bir berrak olan bir baraj var. O barajları istedikleri zaman çaya su veriliyor. O suyun da berrak olması kadar doğal bir şey yok. Şuanda gerçekten yoğun çaba sarfediliyor. Asi nehri önümüzdeki yıldan itibaren kötü görüntülerden uzak Avrupa’daki o temiz nehirler gibi olacak” dedi.
“BİRİNCİ AMACIMIZ ASİ NEHRİ’Nİ TEMİZ TUTMAK VE BÜTÜN YAZ BOYUNCA BERRAK BİR ŞEKİLDE GÖRÜLMESİNİ SAĞLAMAKTIR”
Bölgede bulunan arıtma tesisini Antakya Belediye Başkanlığı döneminde koku açısında modernize etmiştim. İnşallah oraya da aynı şekilde arıtma tesisi projesi çizdiriyoruz. İller Bankası’ndan çizilmiş bir sistem vardı onu beğenmedik. Hem ses hem de koku açısından daha tasarruflu en mükemmelini orada da yapmak istiyoruz. Daha az hacim kaplayan şimdiki aktif çamurlu sisteme göre bir tesis. O da belki Avrupa’nın en büyük projesi olacak. Yani büyüklük kompleksimiz yok ama insanların tasavvur etmeleri için bunu ifade etmek zorundayız. Çünkü orası da 600 bin kişiye yapılacak. Yani yaklaşık 850 bin kişiye göre iki tane arıtma tesisimiz olacak. Bütün bu çalışmalarımız Asi Nehri’nin temizliği için olmazsa olmaz kurallarımızdır. Asi Nehri’ne akan o kirli suları da boru içerisine alıp Turunçlu’da yeni yapacağımız arıtma tesisimizde arıttığımız zaman biz Türkiye topraklarından itibaren Akdeniz’e kadar olan kısmında %85 ya da %90’ının temizlenmiş olduğunu göreceğiz. Ayrıca Samandağ Belediye Başkanımızın başlattığı %23’ünü tamamladığı geriye kalan %77’sini bizim yaptığımız arıtma tesisimiz de var. Biz Samandağ, Turunçlu, Narlıca, Maşuklu ve Serinyol’daki arıtma tesisine baktığımız zaman 5 tane yapılması gereken arıtma tesisinin 4’ünü bitirmiş olacağız. Aşağıdaki arıtma tesisini bitirdiğimiz zaman Asi Nehri’ndeki o suyu biz Antakya Belediyesi Başkanlığı süresinde saniyede 200 litrelik akacak şekilde boru döşemiştik. Belki bunu daha da büyütebiliriz. Oradaki suyu belki de Asi’ye vereceğiz ve Asi yeteri kadar temiz kalabilirse yukarıda ürettiğimiz suyu da çiftçilerin yazın kullanımına parayla verebiliriz. Biz bu kadar emek sarf ediyoruz az da olsa para kazanıp onların şuanda sulama kooperatiflerine verdiği ücretin belki de %70’ini falan alıp onlara tertemiz berrak bir sulama suyu verebiliriz. Ama şimdiki birinci amacımız Asi Nehri’ni temiz tutmak ve bütün yaz boyunca berrak bir şekilde görülmesini sağlamaktır. Sadece misafirlerimiz değil Asi Nehri’nin etrafında oturan insanlarımızın da göz seyir zevki yüksek bir şekilde gezmelerini sağlamak istiyoruz. . Şunu da ifade ediyorum ki kimse Asi kenarındaki evini satmasın. Çünkü Asi kenarındaki evler önümüzdeki yazdan itibaren çok daha fazla prim yapacak” ifadelerini kullandı.
“BİZ BÜYÜKŞEHİR OLARAK ÇOK TEMPOLU ÇALIŞIYORUZ”
Hatay’ın altyapı ve üstyapısı hakkında bilgi veren Başkan Savaş,” Hatay gerçekten de Türkiye şartlarına göre kırsal kesimi fazla olan bir şehir. Türkiye’nin ortalamasına baktığımız zaman yaklaşık %51’i şehirlerde ve merkezlerde yaşıyor. %49’luk nüfus ise kırsalda yaşıyor. Hatay’a baktığınız zaman yaklaşık %24’lük kısmı şehir merkezlerinde, %75’lik kısmı da kırsalda yaşıyor. Yani kırsalda yaşayan nüfus Türkiye ortalamasının iki katı. Böyle olunca müthiş bir altyapı ihtiyacı var. Bunun için de biz büyükşehir olarak çok tempolu çalışıyoruz. Yeni kurulmuş olmamıza rağmen insanlarımız yıllardır beklediği hizmeti üç yılda almak istiyorlar. Biz gerçekten de İl özel İdare dönemine göre çok daha tempolu hizmet ediyoruz. Gerçekten de kırsal kesimimizin köylerimizin yeni mahallelerimizin müthiş altyapıya ihtiyacı var. Toplamda 873 bin 51 metre bu yani yaklaşık içme suyu şebekesi yapmışız” şeklinde konuştu.
“HATAY’A VE YARINLARA BÜYÜK YATIRIMLAR”
HRT Akdeniz ekranlarında yayınlanan Can Çapar’ın sunuculuğunu üstlendiği Gündeme Dair programında, Hatay’a yapılan yatırımlar hakkında bilgileri paylaşan HBB Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş;
“İlimizdeki eksikliklere göre projelerimizi üretiyor ve yapıyoruz. Hatay genelinde çok ciddi bir altyapı ihtiyacı var. Bu ihtiyacı karşılamak durumundayız. İçmesuyu, kanalizasyon, yağmursuyu ve arıtma tesisleri bir kentin en temel ihtiyaçlarıdır. Bu temel ihtiyaçlar insanlık için çok önemli. Bunların bittiği noktalarda üst yapıyı en iyi şekilde yapmak için çabalıyoruz. Her ilçenin gereksinimlerine göre farklı adımlar atıyoruz. Kısa sürede on beş ilçede yaptığımız su irsale hattı toplamda önemli bir rakama ulaşırken, kanalizasyon çalışmalarımızda ise 334.842 metreyi buldu. Öte yandan ilimize kazandırdığımız 8 adet arıtma tesisimiz bulunuyor. Üç yıllık bir Büyükşehir’e göre hakikaten büyük yatırımlar yapıldı. Antakya Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde kurduğum ARGE ekibimle ilçelerin ihtiyaçlarının tespitini sağlamamıştık. Projenin maliyetini bile öngörmüştük. Tüm planlamalarımız hazırdı, tek eksik pratiğe dökmek olacaktı onu da Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda yapmaya başladım. Tecrübeli bir belediye başkanıydım projelerimizin yapımı ve planlanması konusunda zorluk yaşamadım. Hatay’ımızı karış karış gezerek eksiklikleri yerinde tespit ettik. Tespitlerimizin sonucunda ise yaptığımız projeler doğrultusunda yarınlarımıza sağlam adımlar atarak ilerliyoruz. Vatandaşlarımızın rahat yaşam sürebilmesi için ortalama ihtiyaçlara göre çözüm üreterek projelerimizi geliştiriyoruz. Önceliklerimizin vatandaşların temel ihtiyaçlarıdır. Gerçekçi sebeplerle ve en doğru yöntemlerle analizlere göre iş yapıyoruz.” İfadelerinde bulundu.
“UĞUR MUMCU ALANINDA ANA ARTERLER KULLANIMA AÇILACAK”
Başkan Savaş konuk olduğu televizyon programında Defne Uğur Mumcu Battı çıktı projesi hakkında izleyicileri bilgilendirerek, Ağustos ayının sonuna kadar ana arterlerin açılması için çalışmaları hızlandırdıklarının müjdesini verdi.
“Defne Uğur Mumcu bölgesi, hiçbir şekilde sit alanı olmayan bir yerdi. Yol yapım çalışmalarımızı başladığımızda müthiş bir şey ile karşılaştık. Kazdıkça karşımıza çıkan tarihi eserler ve mozaikler ile kentimizin geçmişine tanıklık ettik. Bölgede çalışmalarımızı hassasiyetle gerçekleştirerek hem yapıtları koruduk hem de yapımına başladığımız battı çıktı projemizi ilerletmeye çalıştık. Bu süre biraz zor ve 4 ay gibi bir uzamaya sebebiyet verdi. Oradaki en büyük sıkıntımız, esnafın ve çevredeki vatandaşlarımızın, çalışmalarımızın uzaması nedeniyle duyduğu rahatsızlık oldu. Bu konuda vatandaşlarımız haklılar. Ancak bizlerde bu sürecin daha fazla uzamaması için çalışmalarımıza hız kazandırarak Ağustos ayı sonuna kadar trafiği rahatlatacak düzeyde yolların açılmasını sağlayacağız. Ana arterleri kullanıma sunduğumuz zaman yol sirkülasyonu sağlanacak ve böylelikle ulaşımda büyük oranda rahatlama olacaktır.” dedi.
HATAY’IN TAŞI TOPRAĞI TARİH
Uğur Mumcu Battı Çıktı projesinin yapımı sırasında çıkan tarihi eserlerin kente ciddi bir artısı olduğunu belirten Başkan Savaş; “Hıristiyanlar için önemli değerlerden biri olan ve dünyadaki 5 şapelden biri Hatay’da çıktı. Birçok Medeniyete ev sahipliği yapmış olan kentimizin taşı toprağı tarih. 5. yüzyılda yapılan ender eserlerden biri olan kilise ve mezar kalıntılarını koruyarak tümüyle numaralandırdık ve ardından depoya kaldırarak muhafaza ediyoruz. EXPO 2021 Hatay’da bu tarihi yapıtı Arkeopark alanımızda sergileyeceğiz. Çıkardığımız tarihi eserleri ve mozaikleri değerlendirip kültürel ve tarihsel bir yapı olarak tüm dünyaya sunduğumuzda ilimiz için önemli bir kazanım olacak. EXPO alanında dünyaya tanıtılması şehrin turizmi adına büyük bir artısı olacağına inanıyoruz.” açıklamalarında bulundu.
Başkan Savaş açıklamalarının devamında Armutlu Uğur Mumcu kavşağındaki çalışmaların hızla devam ettiğini ancak Ağustos sonuna kadar önemli ana yolların kullanıma açılarak trafiğin bir nebze de olsa rahatlatılacağını belirtti.
Hatay Büyükşehir Belediyesinin kentin bir başka önemli merkezlerinden olan İskenderun’da gerçekleştirdiği PAC Meydan projesi hakkında da düşüncelerini paylaşan HBB Başkanı, projenin son durumu hakkında vatandaşları bilgilendirdi.
İSKENDERUN’A ÇOK YAKIŞACAK PROJE TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR
Projenin tüm hızıyla ilerlediğini belirten Başkan Savaş, “Projenin tamamlanmasıyla birlikte hem İskenderunlu hemşehrilerimiz rahat nefes alacak hem de bölge trafiği rahatlayacak. Geçen sene yaptığımız kavşak çalışmasını hemşehrilerimiz teveccühle karşıladı. Bin 700 metre uzunluğundaki bu projemizde yapacağımız 3 kavşak ile birlikte İskenderun trafiği yüzde 30 rahatlayacak. İlçemize gelen ve ilçemizden giden araçlar hiçbir ışığa takılmadan transit bir şekilde geçiş yapabilecek. Projenin tamamlanması için 7 ay süre belirledik; ancak bu artış ya da azalma gösterebilir. Fakat bu projemiz İskenderun’a çok yakışacak” diyerek kentin modern görünüme kavuşması için çaba harcamaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Devam eden üstyapı ve altyapı çalışmalarının belirledikleri tarihlerde bitmesi için HBB ekiplerinin büyük emek harcadığını söyleyen BaşkanSavaş, “Devam eden çalışmalarımızın yanı sıra 4 bin ton kapasiteli soğuk hava deposu tesisini Dörtyol’da kurmak için kolları sıvadık. Yine serhat şehir Dörtyol’umuza büyük bir park kazandırmak için çalışıyoruz. Yakın zamanda da içme suyu şebekesi çalışmalarına başlayacağız. Erzin’de içme suyu şebekesi çalışmalarımız devam ediyor. Bununla birlikte ilçedeki arıtma tesisi ve kanalizasyon çalışmalarımızı tamamladık. Yine Erzin’de yayla yollarının yüzde 80-85’lik kısmını bitirdik. Belen’de yeni kuyular açtık, içme suyu şebekesi ve kanalizasyon çalışmalarının tamamlamak üzereyiz. Hassa’da içme suyu ve kanalizasyon şebekesi çalışması yaptık. Ancak Hassa’nın arıtma tesisini yanlış komisyon kararı yüzünden yapamıyoruz. Çünkü o alan Hassa Belediyesine verilmiş. Kırıkhan’a yaptığımız arıtma tesisinin kapasitesini arttırıyoruz. Bununla birlikte Reyhanlı ve Kırıkhan’a yapacağımız içme suyu projesini Avrupa Birliği fonu ile gerçekleştireceğiz. Altınözü, Yayladağı ve Samandağ’da içme suyu ve kanalizasyon şebekesi yaptık. Antakya ve Defne’nin içme suyu şebekelerinde yüzde 23’lük bir ilerleme kaydettik” diyerek Hatay’ın her noktasında altyapı çalışması yaptıklarını ifade etti.
HBB Başkanı Savaş, programın ilerleyen dakikalarında Hatay Halkı Hakkını İstiyor kampanyası ile ilgili merak edilenleri ve imza kampanyasının nasıl ilerlediğini hemşehrileriyle paylaştı. Yaklaşık 14 aydır katıldığı tüm yerel ve ulusal basın yayın organlarında aynı sorunu dile getirdiğini belirten Başkan Savaş, “Belediyeler ana gibidir. Her sorunu ilk elden, yerinde hisseder. Hükümetler ise baba gibidir. Her şeyi hep en son duyar. Milletvekilleri ya da bakanlar Hatay’a denk gelecek ki buradaki sorunları yerinde görebilsin. Ancak ben her gün buradayım şehrimizin her noktasında hemşehrilerimizle temas halindeyim. Sayın Cumhurbaşkanımız da aynı şeyi söylüyor. Belediye başkanları şehrinin farkında olsun, vizyon sahibi olsun, ekonomiden anlasın diyor. Ben de bunu yapıyorum” dedi
“15 GÜNDE 466 BİN 295 İMZA TOPLANDI”
Başkan Savaş programda çığ gibi büyüyen “Hatay Halkı Hakkını İstiyor” kampanyası kapsamında atılan imzaların 500 bin’e yaklaştığını duyurarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız siyaset çözemezse millet çözer dedi. Siyaset bizim sorunumuzu çözemedi, STK’lar da çözemedi. Biz de millete gittik. Hedefe ulaşır mıyız bilmiyorum? Ama ben lokal anlamda hedefe ulaştığımızı düşünüyorum. 15 gün oldu başlayalı. Sanatçılarımıza siyasetçilerimize, muhtarlara, STK’lara, kanaat önderlerine teşekkür ediyorum. 466 bin 295 kişiye ulaştık imza kampanyamızda. Ben Hatay halkına güvenmesem imza kampanyası başlatır mıydım? Hedefimiz 500 bin ve ben ulaşacağımıza inanıyorum“ ifadelerine yer verdi.
BAŞKAN SAVAŞ KANAAT ÖNDERLERİNE ANKARA’YA BİRLİKTE GİTME ÇAĞRISINDA BULUNDU
Suriyeli vatandaşların da misafir edilmesiyle Hatay’ın büyük bir ekonomik dar boğaz yaşadığını ifade eden Başkan Savaş, Hatay’ı seven herkesin bu uğruda çaba harcaması gerektiğini ifade etti. Ankara’ya seslerini duyurmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ve Başbakan Binali Yıldırım’dan randevu alacaklarını açıklayan Başkan Savaş, “Demek ki Hatay halkı sıkıntıların farkında ve kampanyamıza destek verdi. Allah razı olsun. Perşembe günü bir kahvaltı düzenleyeceğiz. Bu kahvaltıya bütün milletvekillerimizi, il başkanlarımızı, STK temsilcilerimizi ve oda başkanlarımızı davet ediyorum. Siyasi görüşü ne olursa olsun ben Hatay için çaba harcayacağım diyen herkesi bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Sayın Başbakanımızdan ve ilgili bakanımızdan randevu isteyelim. Gerekçelerimizle birlikte Ankara’ya gidelim. Derdimizi anlatalım. Ben şunu çok iyi biliyorum Cumhurbaşkanımız halkın istediğinin dışında bir şey yapmaz. Hatay’da 15 yaşın üzerindeki bireyler imza attı. Demek ki Hatay ekonomik sıkıntı yaşıyor ve halkımız bunun farkında. Hatay’daki ticaret hacmimiz 2011 yılında 6 buçuk milyar dolardı. Şuanda 4,3 milyar dolar. Beş buçuk yıl içerisindeki 2,2 milyar dolar kaybımız var. 2011 ‘de 7. Sırada vergi verirken şimdi 13.sırada vergi veriyoruz. 2011’de 13’üncü büyük ildik şu anda 7’nci büyük il konumuna geriledik. 500 binden fazla Suriyeli vatandaş geldi. Yani nüfusumuzla ödediğimiz vergi ters orantılı oldu” açıklamalarında bulundu.
“HATAY’DA NÜFUS ARTARKEN KİŞİ BAŞINA DÜŞEN GELİR AZALIYOR”
Başkan Savaş Hatay’ın ekonomisine dair önemli bilgiler paylaşarak, “2011 yılına kadar Türkiye’de dört ayrı kategoride iller sıralanmıştı. En gelişmişler birinci sıradaydı en az gelişmişler ise dördüncü sıradaydı. 2012 yılı Haziran ayı itibariyle bu teşvik kapsamındaki bölgeler 6 bölgeye ayrıldı. Biz dördüncü bölgede kaldık. Ve o zaman bizim gelirimiz kişi başına 7 bin 637 dolardı. Ama şimdi gelmiş olduğumuz noktada 6 bin 122 dolara düştü. 4’üncü bölgede teşvik ortalamasında kişi başına düşen gelir ortalaması yıllık 8 bin 409 dolar. Biz 6 bin 165 dolara düşmüş durumdayız. Yani 4’üncü bölgenin ortalamasına göre arada uçurum var. Şuanda 5’inci bölgedeki teşvik bölgelerinde ise 7 bin 165 dolar bizimki ise 6 bin 122 dolar. Suriye’de kardeşkanı dökülürken devletimizin politikasıyla Suriyelileri ilimize kabul ettik. Bizim ve halkımızın bu konuda sıkıntısı yok. Ancak ekonomik sıkıntılar derinleşiyor. Belediyeler 3 kişi için aldığı parayı şimdi 4 kişiye dağıtmak zorunda kalıyor. Çünkü artık daha fazla su tüketiliyor, daha fazla kanalizasyona ihtiyaç var. Daha fazla çöp dökülüyor daha fazla yeşil alana ihtiyaç var, daha fazla isale hattına ihtiyaç var. İhracatımız durma noktasına geldiği için esnafımız mağdur olmuş durumda. Suriyeli misafirlerimiz de iş yeri açıp vergi ödemediği için yerli halkımız zor durumda. İşçilerimiz daha düşük ücretlere çalışmak zorunda kalıyor” dedi.
“HATAY HALKI GURURLUDUR”
Hatay’ın hak ettiği ekonomik konuma gelmesi için yeniden değerlendirmeye alınması ve 5’inci teşvik bölgesine alınması gerektiğini ifade eden Başkan Savaş, “Bizim kişi başına düşen yıllık gelirimiz bin 515 dolar azaldı. Biz diyoruz ki bizi güncelleyin. Bizi güncel ekonomik gelirimize göre bizi yeniden sınıflandırın. Biz hakkımızı istiyoruz, fitre ya da zekât istemiyoruz. Hatay halkı gururludur. Hatay halkı hakkını istiyor” şeklinde konuştu.
“BU KAMPANYANIN OLUMLU SONUÇLANMASI HATAY’IN İHTİYACI OLAN CAN SUYUDUR”
Hatay’a can suyu olacak kampanyaya kentteki herkesi destek vermeye davet eden Başkan Savaş,” İsterdim ki bütün siyasi partiler bize destek versin. Keşke iktidar partisi de bizimle birlikte yürüseydi. Eğer bu şehri biz temsil ediyorsak bu işe ana yüreğiyle bakmamız lazım. İstiyorum ki yarın biz Ankara’dan randevu aldığımızda tüm parti temsilcileri, oda başkanlarımız ve STK temsilcilerimiz de yanımızda olsun. Kimse buna siyasi rant diye bakmasın bu Hatay’ın ihtiyacı olan can suyudur. Biz bugün ayakta kalamazsak Suriye’deki savaştan sonra bu şehri ayakta tutamayız. Hatay’ın geçmişte ticarette, turizmde, lojistikte, ihracatta, sanayide, tarımda bir ağırlığı vardı. Şu an hiçbirinde rekabet eder durumda değiliz. Bu sektörlerin yeniden ayağa kalkması lazım. Çünkü Suriye’deki savaş bittiğinde oraların da altyapısını ve üstyapısını yeniden yapılandıracak ticari gücümüz olmalı. Ticaret hacmimizin, lojistik sektörümüzün ve turizmimin gelişmesi bugün 5. Teşvik bölgesine alınmamıza bağlı. Devlet İstatistik Kurumundan aldığımız verilere göre Hatay’ın ihracatı 2011’de 2 milyar 50 milyon 2015’te 1 milyar 827 milyon. Türkiye’nin ihracatı 2011’de 135 milyar 2015’te 143 milyar” dedi.
İstatistiklere göre Hataylıların kredi kullanma oranının da son yıllarda katlanarak arttığını ifade eden Başkan Savaş, kredi takibine düşen vatandaşların oranında da %100’ün üzerinde bir artış olduğunu kaydetti.
“HATAY’IN TEŞVİK KONUSUNDA YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Hatay’ın teşvik bölgesindeki konumunu değerlendiren Başkan Savaş, son zamanlardaki göçmen artışından dolayı daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu belirterek;
“Hatay’a hizmet üreterek, hakkı neyse onu yapmaya çalışıyoruz. Ancak Türkiye geneli teşvik bölgelerindeki sıralamamızın daha üst seviyede olduğunu düşünüyoruz. Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’dan oluşan TR 60 dediğimiz bir bölge var. Bu illerin arasından sadece biz 4’üncü bölgedeyiz, iki tane komşu ilimiz 5’inci bölgede. Suriyelilerin %74’lük kısmını biz misafir ediyoruz, geri kalan %26’lık kısım bu iki ilimizde. Akdeniz’deki tüm Suriyelilerin %46’sı Hatay’da barınıyor. Tüm bunlarla birlikte Türkiye’de Suriyelileri barındırma sıralamasında ilk üçe giriyoruz. Türkiye’deki Suriyelilerin %16,1’i İstanbul’da yaşıyor, 14,1’i Şanlıurfa’da yaşıyor ve 12,9’u Hatay’da yaşıyor. Tabi ki bunlar resmi olan rakamlar, gayri resmi rakamlara bakacak olursak Hatay’da barınan Suriyeli sayısı çok daha fazla. Bizimle birlikte en çok mağdur olan il Kilis. Osmaniye ve Kahramanmaraş gibi Kilis de 5’inci bölgede ama onlar da 6’ıncı bölgede olmayı hakkediyor. Hatay’da mağduriyet %25, yani her 4 kişiden biri Suriyeli, Kilis’te mağduriyet %50’ye yakın her 2 kişiden biri Suriyeli. Şu anda biz 5’inci sırayı Kilis ise 6’ıncı sırayı hak ediyor. Son 5 yılda bizim ticaret hacmimiz 6,5 milyar dolardan, 4,3 milyar dolara düştü ve son 1 yıldaki 7 tane büyük şirketimiz Osmaniye’ye gitti. Bu şirketlerde 5 bin kişi çalışıyor. Neden bu şirketler gitti? Çünkü Osmaniye 5’inci teşvik bölgesinde olduğu için çok iyi oranda vergi ve ihracat avantajları var. Ben devletimizden sadece Hatay’ın yeniden değerlendirilmesini istiyorum. 6 yıldır Suriyeliler burada yaşıyor. Mademki devletimizin böyle bir politikası var, biz bunu kabul ediyoruz. Ama bu durumdan dolayı kendi insanlarına bu mağduriyeti yaşatmasınlar. Bu külfet sadece bana kalmasın devletimizle birlikte paylaşalım. Hatay’ın durumunu yeniden güncellesinler ve bu noktada hakkımız olanı versinler. Filtre veya Zekât istemiyoruz. Hatay’ın ayakta kalması ve yatırım yapabilir durumunda olması için hem çevre illerle rekabet edebilir durumda olmamız lazım hem de insanımızın hakketmiş olduğu statüyü almamız lazım. Peki 5’inci bölgeye geçersek ne olacak? Yılda 10 milyar yatırım Hatay’a gelecek. Ortalama 10-12 bin insanımıza iş kapısı açacağız. Bunun neticesinde her insanımızın en az %20 daha fazla kazanacağı bir şehir olacağız. Ortadoğu’da sular durulursa biz hazır bir şekilde ekonomik anlamda rahatlarken Ortadoğu’ya da yatırım yapabilir konumda olacağız. İnsanlarımız hala yeşerebilecek durumda biraz can suyu istiyoruz” dedi.
Can Çapar’ın ‘Senaryo istediğimiz gibi gitmezse ve Hatay’a hakkı verilmezse neler olabilir?’ sorusuna yanıt veren Başkan Savaş, “ Vücut öyle dinamik bir yapıya sahip bir yapı ki; bir kanama halinde gerekli müdahaleleri yaparsanız ve kanayan yeri beslerseniz hayat kurtarabilirsiniz. Ama gerektiği yerde gerekli müdahaleyi yapmazsanız geri dönüşü olmayan durumlara sebebiyet verebilirsiniz. Biz şu anda o kanamayı durdurabilecek durumdayız ve kanama bu seviyedeyken devlet büyüklerimizden Hatay’a şefkatli bir bakış istiyoruz” açıklamasında bulundu.
“HATAY EKONOMİK ANLAMDA BU KADAR SIĞLAŞMA YAŞAMAMIŞTI”
Ardından milletvekillerine çağrıda bulunan Başkan Savaş, “ Bu Hatay’ın meselesi. Nasıl ki 1938’de büyüklerimiz Hatay’ın meselesini hep birlikte çözdüyse; ikinci kurtuluş mücadelesinde de hep birlikte olmamız gerekir. Hatay hiçbir zaman ekonomik anlamda bu kadar sığlaşma yaşamamıştı. Dünya’da ve ülkemizde ekonomik sıkıntılar olurken, Hatay’ bu problemleri kolaylıkla atlatmıştı. Ama Hatay’ın şu anda ilgiye ve desteğe ihtiyacı var. Önümüzdeki günlerde tüm siyasi partilerden il başkanları, milletvekilleri, oda başkanları ve sivil toplum örgütleriyle bir araya gelerek kampanyanın Hatay’a katkılarını ve geldiğimiz son durumu konuşacağız. Amacımız Ankara’ya sesimizi duyurmak. Tarım, turizm ve taşımacılık alanlarında da birçok projemiz var. Ama şu anda bizim için asıl önemli olan bu teşvik kampanyası. Çünkü yatırımların buraya gelebilir durumda olması için bizim çevre illerle rekabet edebilir durumda olmamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
“BELEDİYELERİN YILLAR ÖNCESİNDEN BIRAKTIĞI BORÇLARI ÖDEDİK”
Konuşmasının devamında Çapar’ın ‘Kamuoyunda dolaştığı gibi Hatay Büyükşehir Belediyesi kaynaklarını tüketti mi? Sorusuna cevap veren Başkan Savaş, “ HBB kaynaklarını tüketmedi ama bazılarının zihin fonksiyonları tükenmiş olabilir. Çünkü insanların bir şeyi konuşurken günceli yakalama, laf söyleme ya da günü kurtarma adına konuşmaması lazım. Söylediği lafın hayatı boyunca bir etiket gibi sırtına yapışacağını bilmesi lazım. 2014 yılı 30 Mart seçimlerine kadar bir mücadele yapıldı ve bir sonuç elde edildi. Hatay halkı Büyükşehir’i kimin yöneteceğine dair bir karar vermesi gerekiyordu ve sonuçlandı. Ben hem ilçeler bazında hem de meclis üyeleri bazında bu işe saygı duyduğumu ifade ediyorum. Halk Büyükşehir’in yönetimi konusunda oyunu benden yana kullandı ama meclisin yönetimin büyük çoğunluğu iktidar partinin temsilcilerinden oluşuyor. Bizler bu sonuçtan şu sonucu çıkardık, seçmelerimiz bize: Hatay’ın duruşunu bozmadan, gelenek ve göreneklerine uygun şekilde bu şehri güzel yönetin, size koalisyon yaptırdık diyor. Bu durumu saygı ile karşıladım, milletin iradesine ipotek koyamazdım. Siyasetteki diğer arkadaşlarımızın da bu duruma saygı göstermesi gerekiyor. Beni eleştiren arkadaşlarım, diğer belediyeler nasıl çalışıyor ona bakması lazım. Hangi imkanlarla bırakılmış, ne kadar borç kalmış bunlar gözlemlenmeli. Büyükşehire Özel İdare tarafından 52 milyon 741 bin borç bırakılmıştı, ödemesini yaptık. Bunlar, nasıl olsa borçlar Büyükşehire kalacak düşüncesiyle hareket eden ilçe belediyelerimizdir. Bunların yanı sıra 2004 yılı öncesinde yaklaşık 17 milyon TEDAŞ’a borç vardı. Bu borcun ödemesi Büyükşehir’e İller Bankasından gelen paranın kesilmesiyle tahsil edildi. Enteresan olan bir diğer mevzu ise 1997 yılında İskenderun Belediyesinin 98 milyondan fazla alt yapı borcunu kesmeye başladılar. Bu zamana kadar İskenderun Belediyesinden kesilmeyen borç, 2017 yılında Büyükşehir’den kesiliyor. Başka büyükşehirlere bunu yapmıyorlar. Şahsıma ve partimize kasıtlı olarak zorluklar çıkartıyorlar. Ancak bunları yaparak, Hatay halkına yapılacak yatırımları engelliyorlar.” açıklamalarında bulundu.
Hatay Büyükşehir Belediyesinin aldığı kredi oranlarına göre yaptığı yatırımların diğer büyükşehir belediyelerine göre fazla olduğunu ifade eden Başkan Savaş, “Türkiye çapında büyükşehir belediyelerini incelediğimizde aldıkları kredilere göre yaptıkları yatırım bizden fazla değildir. Bize ait olmayan eski borçlar Büyükşehir olduktan sonra bizden kesildi. Hem de istediğimiz kredileri alamamamıza rağmen. Bu kadar olumsuzluğa karşın yapılan yatırım oranı diğer belediyelerde yüzde 38 iken bizde yüzde 43‘tür” dedi.
SPORA DESTEK DEVAM EDECEK
Programın son bölümünde spora katkı sağlamaya devam ettiklerini belirten HBB Başkanı, “Çocuklarımızın ruhsal ve fiziksel gelişiminde önemli olan sportif ve kültürel faaliyetleri destekliyoruz. HBB Spor Kompleksi ve Yaşam Merkezi’nde 22 branşta eğitimler veriyor, yaz kursları açıyoruz. Şu an spor kompleksinde günde 1826 çocuk eğitim alıyor. 8 yıl önce 4 takımla başladığımız aba güreşlerine bu yıl 38 takımın gelmesini bekleniyoruz. Bayramın üçüncü günü tüm sporseverleri Aba Güreşi Dünya Şampiyonası’na bekliyoruz. Aba güreşi Türkiye’ye Türk sporuna dünya çapında prestij kazandırmaya devam ediyor. Kadın basketbol takımımızın kadrosunu biraz daha yenileyerek yolumuza devam ediyoruz. Hedefimiz hem Türkiye hem de Avrupa da final oynamaktır. Düşme hattından kurtardığımız Hatayspor, ertesi sezon play-off oynadı. Amacımız bu takımı bu sezon şampiyon yapmak. Ekonomi ile ilgili çalışmalarımıza atıfta bulunan arkadaşlar için söylüyorum: Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sadece ekonomi değil sporla, eğitimle, kültürle Hatay’ın menfaatine yararına olacak her işle uğraşmak mecburiyetindeyim” dedi.
Hatay halkının mutluluğu ile mutlu olmaya devam edeceğini belirterek sözlerine nokta koyan Başkan Savaş, “Hatay’ın tüm renkleri ile bir arada olmaktan mutluyum. Alevi kardeşlerimizle Gadir Hum, Hıristiyan kardeşlerimizle Meryem Ana Yortusunu kutlamaktan mutluyuz. Hangi dine, hangi mezhebe, hangi etnik kökene bağlı olduğunuzdan öte iyi bir insan olarak bulunduğunuz topluma yön vermeniz sizi mutlu eder. Biz de naçizane bunu yapıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.